#3591
yaklaşık otuzbeş milyonluk erkek popülasyonlarını inceledikten sonra varılması gereken istatistiki veri. soy ağacımız, slav ülkelerine dayanmadığından bir takım özelliklere hasıl olmadığımız aşikar. türk erkeğinin çirkin olması bir yana iklimsel, coğrafi etkenler dahi yapı olarak görselliğe etki etmekte. güzellikte pek tabi göreceli bir kavram fakat 40 yıllık akşamcı göbeğine sahip, römork kalçalı türk kadınının, erkeğe ait olmayan özellikler üzerinden eleştiride bulunması da hayli komik. bakınız genlerimiz;

türk erkeği= (orta asya türkleri + balkan türkleri + güney ve doğu anadolu ırkları + karadeniz rumları) x akraba evliliği
orta asya türkleri: kısa boylu, tıknaz, boyunsuz, büyük el ve ayaklı, bol kıllı (bozkırda soğuktan korunmak için), hayatının büyük kısmını at üzerinde avlanarak ya da savaşarak geçiren bir toplum.
güney ve doğu anadolu ırkları: arap, süryani ve kürtlerden oluşan bir karışımdır. akıllardaki melez ırkın güzelliği ne yazık ki bu ırkta gözlemlenemez. başlıca nedeni akraba evlilikleri sonucu genetik düzenin bozulmasıdır. ayrıca akraba ve görücü usulü evliliklerde doğal seleksiyon olan "çirkinin evde kalması" durumu söz konusu değildir.
karadeniz rumları: çoğunlukla uzun suratlı ve şekilsiz burunlu kişilerden oluşur. anadolu ve orta asya ırklarına göre vücut orantıları daha düzgündür ve baskın genetiğe sahiptirler. bu yüzden karadeniz halkı dışarıdan göç alsa bile anatomik yapısını çok kaybetmez.
balkan türkleri: bahse konu ırkların en düzgünüdür. diğer ırklara göre daha iyi vücut orantılarına sahiptir ve deri renkleri diğerlerinden özellikle de orta asya ve arap kökenli olanlardan daha açıktır.

yani anlayacağınız türk erkeğinin çirkinlik kavramından kurtulabilmesi için döllenmeyi de hesaba katarsak; slav ırkı ile çiftleşmesi gerekmektedir.
velhasılı (bkz: türk kızları gitsin rus kızları gelsin)
bir 40, 45 yıl müsade edin, asıl problemin kimde olduğunu size göstereyim.